
Önce Türkiye’nin ilk pilotu Fethi Bey’in yaşamını konu alan ‘Altın Kanatlar’ın kostümleri, ardından Atatürk giysilerini yorumladığı ‘Sarı Zeybek’, daha sonra ‘Padişahın Esvabı’ koleksiyonu... Faruk Saraç’ın bu yılki yeni projesinin aktörleri ise Subaşı, Bostancıbaşı, Böcekbaşı ve Kullukçu Çavuşu... ‘Geçmişten Günümüze Polis’ koleksiyonunun çalışmalarını yeni bitiren Faruk Saraç ile projenin gelişim aşamasını, meşakkatli yapım sürecini görüştük.
Saraç, “Belgesel niteliği olan bu çalışma Emniyet Genel Müdürümüz Gökhan Aydıner’in talebi üzerine ortaya çıktı. Polis teşkilatının 161’inci kuruluş yıldönümü münasebeti ile benden bir defile istediler. Ben de daha kapsamlı bir çalışma hazırlayalım, belgesel niteliği olsun istedim” diyerek açıklıyor koleksiyonun ortaya çıkış sebebini. 400 parçadan oluşan koleksiyon altı aylık titiz bir çalışmanın ürünü. Polis kıyafetlerinin tarihinin anlatımı, Polis Teşkilatı’nın kuruluş yılı olan 1845’in öncesini ve sonrasını kapsıyor. Faruk Saraç ve ekibi, Osmanlı Dönemi’nin kuruluşundan İstanbul’un fethine, Tanzimat’tan Meşrutiyet’e, Cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze uzanan bu çalışmalarında toplumsal yapıdaki değişimleri de tasarımlarına taşıyor. Saraç, değişimle ilgili gözlemlerini şöyle ifade ediyor; “Tanzimat ve Meşrutiyet dönemleri ile birlikte polis kıyafetlerinde kavuktan fese bir geçiş görülüyor. Cumhuriyet ile birlikte de bu değişim şapka olarak kendini gösteriyor.”


EL EMEĞİ GÖZ NURU
‘Padişah’ın Esvabı’ koleksiyonunda kullanılan kaynaklar bu yeni koleksiyonu hazırlarken de yararlı olur. Diğer dönemlerde kullanılan kıyafetler konusunda da Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün arşivinden faydalanılır. 600 adet siyah-beyaz fotoğraf dikkatle incelenir; gerekli arşiv çalışmasının ardından kıyafetleri dikmek için kollar sıvanır. Kotin kumaşlar, şantuklar, 25-30 yıllık flaneller, kaşeler, Hatay’da özel dokunan kumaşlar kullanılarak oluşturulan koleksiyondaki her parça, aksesuvarlar dahil orijinali ile aynı tasarıma sahip. Ayakkabılar el yapımı. Kullukçu Çavuşu’nun (Günümüzün ajanına denk düşüyor) kıyafeti için gerekli olan kumaş İtalya’dan özel olarak getirtilmiş; ayakkabıları oğlak derisinden hazırlanmış. Kullandığı divit ise 150 yıllık. Yemenisi, hançeri ve diğer tüm aksesuvarları 200 kişilik bir ekibin özenli çalışmasının sonucu. 1882-1885 yılları arasında görev yapmış Üsküdar Polis Amiri’nin kıyafeti, Faruk Saraç için koleksiyonun en etkili parçalarından biri. Üzerinde 50 bin vuruşluk nakış bulunuyor.


DEFİLELER NİSAN’DA
Koleksiyon 10 Nisan günü Ankara’da Bilkent Oteli’nde; 11 Nisan’da ise iş, sanat, politika ve spor dünyasından 1200 davetlinin katılacağı Çırağan Sarayı’ndaki resepsiyonda bir defile ile tanıtılacak. Uğurkan Erez’in koreografisini, Selçuk Hiper’in ses ve ışığını yaptığı defilede bir de eskrim grubu olacak. 1909 yılında kurulan Polis Eskrim Okulu kıyafetlerini, 8-10 yaş arasındaki yirmiye yakın çocuk podyuma taşıyacak. Defilenin bir başka renkli siması da, bekçi... “Çok güzel bir tipleme ortaya çıkardık. Gece asayişi sağlamak için sokaklarda dolaşırken sopasıyla altı defa yere vurduğunda ahali saatin altı ve asayişin berkemal olduğunu anlıyor” diye sürdürüyor sözlerini Faruk Saraç. Koleksiyondaki kıyafetleri 34 profesyonel manken ve 20’ye yakın da polis memuru sergileyecek.


ANLAMLI HEDİYE
Faruk Saraç koleksiyonun tamamını, gelecek nesillere de aktarılması amacıyla Ankara’daki Polis Akademisi Müzesi’ne hediye ediyor. Saraç bu konudaki hassasiyetini şu sözlerle dile getiriyor; “Arşivi çok iyi yapmak lazım. Tarihimize sahip çıkmamız gerekir. Altı ay geceli gündüzlü çalıştık; Kadı’nın sadece kaftanını üç ayda hazırladık, ama buna değdi. Önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bizden sonraki nesillere de kalması adına koleksiyonu müzeye hediye etme kararı aldım.” Saraç, polislerden gelen talep üzerine genel hizmette ve trafikte görev yapan polis memurlarının şapkalarını da yeniliyor. ‘Altın Kanatlar’, ‘Sarı Zeybek’, ‘Padişahın Esvabı’, ‘Geçmişten Günümüze Polis’ten sonra tarihe düşeceği başka notlar olacak mı sorusuna Faruk Saraç’ın yanıtı “Elbette” oluyor. Projelerin en yoğun olduğu yılmış bu yıl. Bir sonraki proje Türkiye’nin tüm havalimanlarında görev yapan beş bin polis memurunun üniformalarını yenilemek olacak. Renkleri ve tasarımları özel olarak hazırlanıyormuş. Demiryolları personelinin kıyafetleri de, Saraç tarafından yenileniyor. Faruk Saraç’ı en fazla heyecanlandıran proje ise Mevlâna Celaleddin Rumi’nin yaşamını konu alan filmin kostümleri; burada imzasının olmasını çok istiyor. Söyleşinin sonuna gelirken ağzından şu cümleler dökülüyor Saraç’ın: “Dünyada yapılmamış bir proje gerçekleştireceğim. Ayrıntıları şimdi söyleyemem, fakat herkes çok şaşıracak.” “Bir ipucu da mı yok?”, sorusunun yanıtı ise şu: “Size sadece şunu söyleyebilirim; yedi bin sene geriye gideceğim.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder